Zakayev: “Kadırov Bir Hain Olduğunu Biliyor!”

Çeçen Cumhuriyeti İçkerya Başbakanı Akhmed Zakayev, Prag merkezli Özgürlük Radyosu’na verdiği özel bir röportajda Rus işgali altındaki Çeçenya’da kurulan kukla rejimin başı Ramzan Kadırov hakkındaki soruları yanıtladı.
Özgürlük Radyosu: Rus analist ve politolog Andrey Piontkovsky, Rus devleti için Rusya ve Çeçenya arasında kişisel bir bağ olduğunu, bu bağın Putin ile Kadırov tarafından oluşturulduğunu yazdı.
Akhmed Zakayev: Bugün Rusya ve Çeçenya’yı bağlayan tek şey, Putin’in “akademisyen” Kadırov’a yönelik iltiması ve elbette Putin’e şahsi sadakati nedeniyle her türden emri yerine getirmesi için gönderilen paradır.
Özgürlük Radyosu: Peki Kadırov neden Putin’in tarafına geçti? Baba Kadırov ve oğlu bir zamanlar İçkerya fikrine bağlıydı.
Akhmed Zakayev: Baba Kadırov’un (Akhmad Hacı Kadırov) uzun yıllar boyunca KGB ile bağlantısı olduğunu söylemek daha doğru olur, yıllar geçtikçe ben bundan daha da emin oluyorum. Rusya’nın Çeçenya’daki ilk savaşın başlangıcına katkıda bulundu. Birinci savaşın başlangıcında FSB’nin başında Sergei Stepaşin ile bağlantı halindeydi. O dönemde Rusya’ya karşı cihat ilan eden ve her bir Çeçen’in en az 150 Rus öldürmesi gerektiğini, böylelikle savaşın son bulacağını söyleyen baba Kadırov’du. Rusya ikinci Rus – Çeçen Savaşı’nın başlangıcı sırasında baba Kadırov, Beslan Gantamirov ile Kremlin’in Çeçenya’daki baş kuklası olma yarışındaydı. Moskova’daki bir televizyon programında, Beslan Gantamirov ironik ve sarkastik bir şekilde baba Kadırov’a birinci savaş sırasında ne yaptığını sordu. Akhmad Hacı Kadırov bu soruyu şöyle yanıtladı: “Vladimir Vladiroviç Putin benim birinci savaş sırasında ve iki savaş arasında ne yaptığımı çok iyi biliyor”. Bu açık ki, Akhmad Hacı Kadırov, Putin tarafından işgal rejiminin baş kuklası olarak atanmıştı. Akabinde oğul Kadırov (Ramzan Kadırov) ile yaşananlar sadece Putin’in projesidir. İktidardaki kimi güçler Ramzan Kadırov’a karşı çıktılar, ancak Putin bunun sadece Çeçen direnişindeki savaşçıların taraf değiştirmesini sağlamak amaçlı geçici bir proje olduğu konusunda garanti verdi. Bu noktada, Rus güvenlik güçlerinden bir isim olan Alu Alkhanov tarafından işgal rejiminin kontrol edilmesi şartıyla bu projeye onay verdiler. Ramzan Kadırov’u istedikleri gibi oynayabilecekleri bir keman gibi düşündüler. Ne var ki Rus tarafına geçen Çeçen savaşçılar sadece Kadırov’a bağlılık göstermeye başladı, çünkü Kadırov, Putin demekti.
Özgürlük Radyosu: Rus güvenlik güçlerinin ve Putin’in Kremlin projesinde yer alan bazı isimlerin güçlü bir şekilde reddiyeti nedeniyle Rus siyasi yapılanmasındaki “Kadırov karşıtı cephe” hakkında ne düşünüyorsunuz? Kadırov’u gözden düşürmeye ve hatta Putin’in Kadırov’a dokundurmaması halinde Putin’e karşı dahi muhalefet etmeyi deneyecek birileri var mı?
Akhmed Zakayev: 2006 yılında, Londra’ya Vladimir Putin adına geri dönüşümü sağlamak için beni görmeye Kirsan İlyumjinov geldi. FSB’nin Başkan Yardımcısı Aleksandr Bortnikov ile bağlantısı olduğunu gizlemeyen Ruslan Atlangeriyev’de aynı dönemde benimle görüşmeye geldi. Ondan öğrendiğim kadarıyla FSB, Kadırov’un gittiğini görmek istiyordu, bunun için onun yerine geçebilecek birisini arıyordu ama henüz bulamamıştı. Bu dönemden beri FSB’nin ciddi bir şekilde Kadırov ile karşı karşıya geldiğini kesin olarak biliyorum. O dönemde Ramzan Kadırov’da proaktif bir şekilde çalışarak karşısına çıkarılabilecek tüm potansiyel adayları ortadan kaldırdı: Movladi Baysarov, Yamadayev kardeşler ve son olarak Ruslan Atlangeriyev. Eğer bugün, Kadırov’un başkanlık ünvanını elinden alarak cumhuriyetin başına başka bir isim atanmaya çalışılırsa, bu durum destekçileri arasında hemen bir çalkantı yaratacaktır. Elbette Kadırov kesinlikle görevinden kendi rızasıyla ayrılmayacak, zira gidecek herhangi bir yeri yok. Bundan üç-beş ay kadar önce bazı ihtimaller vardı, Türkiye, Suudi Arabistan ya da Birleşik Arap Emirlikleri gibi Sünni Müslüman ülkelere giderek oralarda yaşayabilirdi. Ancak Putin’in Suriye’deki saldırganlığına destek vererek Şiilerin ve Başar al-Asad’ın yanında yer alması nedeniyle bugün bu imkanı elinden kaçırmış durumda. Bu nedenden ötürü, bugün Kadırov son birkaç yıldır hazırlığı yapıldığı üzere ölüme mahkum olmuş durumda. Ancak bu yalnızca Putin’in talebi halinde gerçekleştirilebilir. Kadırov’un silahlı güçlerini ortadan kaldırabilmek için ise onun en yakın çevresinde çeşitli operasyonlar gerçekleştirilmeli, yoksa bunun Grozny’de kesinlikle olumsuz bir reaksiyonu olacaktır ki Putin himayesi altındaki birisinin ortadan kaldırılmasını böylesine basit bir şekilde kabul edebilecek birisi değil. Putin’in böyle bir şeyi yapmayı düşüneceğine ihtimal vermiyorum.
Özgürlük Radyosu: Andrey Piontkovsky, Boris Nemtsov cinayetiyle ilgili olarak Kadırov’un rolünü yazdı ancak buna ilişkin kanıtları sunmadı. Ortada böyle bir kanıt var mı?
Akhmed Zakayev: Şahsen, Boris Nemtsov’un, Garry Kasparov’un, Sergey Udaltsov’un ve Aleksey Navalny’nin ortadan kaldırılmalarına ilişkin kararın 2011 yılında Moskova’da toplu gösteriler başladığında alındığını düşünüyorum. Putin gerçek bir tehdit hissedince Çeçenya’ya giderek Kadırov ile birlikte iki gün geçirdi. Bana göre bu görüşmeler sırasında, Kadırov’un Çeçenya’da eğitilmiş haydutlarının Moskova’ya getirilmesi ve olası bir isyan halinde bunun bastırılması için kullanılması konusunda anlaştılar. Bu bilgiye bizim için casusluk yapan bir isim aracılığıyla ulaştık. Bir Avrupa başkentinde yaptığımız görüşmeler sırasında Garry Kasparov ve Boris Nemtsov’u bu konuda uyardım. İlk olarak verdiğimiz bilgiyi ciddiye almadılar ancak görüşmemizden tam iki gün sonra, Putin yaptığı bir açıklamada Batı, Kremlin’i cinayetlerden ötürü suçlamak için kendisini feda edecek birisini arıyor dediğinde bunun gerçek bir tehdit olduğu ortaya çıktı. Bunun akabinde, Garry Kasparov bir daha Rusya’ya geri dönmedi, Andrey Piontkovsky ile Boris Nemtsov ise geri dönmeyi tercih etti. Boris Nemtsov, Yaroslav Bölge Duması’na seçilmişti ve bunun kendisinin güvenliğini garanti edeceğini düşünüyordu. Navalny ve Udaltsov ise hapse atıldı. Nemtsov hakkındaki ölüm emri, o dönem Putin’in Batı’nın desteğini alarak uluslararası elitler kulübüne girmeye çabaladığı için ötelendi. Ancak Kırım’ın ilhak edilmesi ve Doğu Ukrayna’daki düşmanlığın başlamasıyla Batı, Rusya’ya karşı ciddi yaptırımlar ortaya koydu. Bu noktada artık Putin’in geriye dönüp bakmasına gerek kalmadı. Eminim ki Rus gizli servisi son zamanlarına kadar durumu kontrol altında tuttu, Nemtsov’a yönelik bir saldırının olacağını, bunun kimin organize ettiğini ve kimin sipariş verdiğini biliyordu. Böylesi bir suikastın çift taraflı getirisi olacağını kabullendiler : nefret edilen Boris Nemtso ortadan kaldırılacak ve aynı zamanda Kadırov’un adamları eliyle muhalif bir politikacının ortadan kaldırılmasıyla Çeçenya’dan Kadırov ve silahlı adamları çıkartılacaktı. İşte bu nedenle hemen cinayetin ardından katilleri yakaladılar ve bunların Kadırov’un yakın çevresindeki Delimkhanov ve Geremeyeva’nın adamları olduğu ortaya çıktı. Ancak burada Putin onları korudu.
Özgürlük Radyosu: Andrey Piontkovsky’nin değindiği gibi Putin’in “Kadırov projesi” büyük Kafkasya savaşını mı engelliyor?
Akhmed Zakayev: Piontkovsky bu konuda biraz yanlış düşündüğüne inanıyorum. Bana göre, Kadırov şu anda Kuzey Kafkasya’daki özellikle İnguşetya ve Dağıstan’daki durumu provoke ediyor. Bölgeyi karıştırarak, Kafkasya’daki bir Rus polisi olarak kendisinin ne kadar önemli olduğunu göstermek istiyor. Çeçenya pasifize edilmiş durumda ve görünürde Çeçenya’da herhangi bir direniş yok ki bu da artık Kadırov’a ihtiyaç olmadığı anlamına geliyor. Kadırov, Rus güvenlik güçlerinin rüzgarın kendilerinden yana doğru esmesi için beklediğinin farkında. Bu bakımdan, Putin’e İnguşetya ve Dağıstan gibi problemli diğer bölgelerde de kullanılabilir olduğunu gösterme ihtiyacı duyuyor. Moskova, Çeçenya’daki duruma bağımlı halde. Putin, bölge ile ilgili pek çok konuda Kadırov ile mutabık olmadan adım atamıyor ki bu konuda ironi yapmıyorum. Kuzey Kafkasya ile ilgili herşeyde Putin Kadırov ile aynı fikirde ve onun desteğine ihtiyaç duyuyor. Zamanla Kadırov sadece Rus liberaller için değil, eski Sovyetler Birliği’ndeki bazı ülkeler içinde bir korku hikayesine dönüştü. Bununla birlikte, Çeçenya, Rusya’dan ayrıldığı takdirde, Kadırov Çeçenya’daki tüm gücünü kaybedecektir. Kadırov’un Çeçenya’da sahip olduğu gücün tek nedeni Putin’in desteği ve dolayısıyla Rus hükümetinin tüm kaynaklarıyla onun arkasında olmasına dayanıyor. Eğer bu destek kesilirse, Kadırov Çeçenya’da elinde tuttuğu tüm gücü yitirecek ve işledği suçlardan ötürü yargılanabilecektir. Elbette bu asla gerçekleşmeyecek bir şaka.
Özgürlük Radyosu: Piontkovsky, Çeçenya’ya bir haraç ödeniyor diyor. Bu haraç boyun eğmesi için mi ödeniyor?
Akhmed Zakayev: Hayır, bunun boyun eğmekten ziyade Kadırov’un Putin’e olan aleni sadakatinden dolayı olduğunu düşünüyorum. Çeçenya’nın pasifize edilmesi konusunda ise şimdi şunu söyleyebilirim: Çeçenya sadece sahneye çıkmayı bekliyor. Sizi temin ederim ki Çeçenya pasifize edilmedi. Çeçenya hiçbir zaman bugün olduğu kadar askeri açıdan güçlü olmadı. Rusya’daki siyasi hayatta yaşanacak en ufak değişim, Çeçenya’da yankılanacaktır.
Özgürlük Radyosu: Andrey Piontkovsky’nin Putin’in Çeçenya’ya üçüncü kez girmeyi emredeceğini söyleyen genç ve enerjik Navalny’e devlet başkanlığını bırakması olasılığı belagatı hakkında ne düşünüyorsunuz? Piontkovsky, Navalny’i genç Putin olarak tasvir ediyor. Piontkovsky, Çeçenya’yı göz önünde tutarak Rusya’nın düzenli olmayan muhalefetinin iktidara gelmeleri halinde gelecekteki siyasetlerine çok fazla güvenmiyor. Bu endişelere katılıyor musunuz?
Akhmed Zakayev: Tamamen katılıyorum. Özellikle Boris Nemtsov’un katledilmesinin ardından bugün Rusya’da gerçek bir muhalefet mevcut olmadığını düşünüyorum. Birkaç kişi var ancak bir muhalefet hareketi yok. Rusya’nın iç ve dış siyasetini değiştirebilecek kapasitede bir aday göremiyorum.
Özgürlük Radyosu: Kadırov’un sahip olduğu sosyal destek hakkında ne düşünüyorsunuz?
Akhmed Zakayev: Evet böyle bir destek var. Kadırov’u destekleyenlerin büyük bir bölümü, onun Rus güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen toplu katliamları ve adam kaçırma olaylarını sona erdirdiğini düşünüyor. Oysa bugün Kadırov, yargısız infaz yapma, adam kaçırma, işkence etme hakkını elinde tutuyor. Rus güvenlik güçleri ve Kadırov bu hakkı eşit olarak ellerinde bulunduruyor. Ancak Kadırov, Rus kuvvetlerine bu haklarını kullanma hakkı tanımıyor, dolayısıyla Rus güvenlik güçleri zaferin ellerinden alındığı inancında.
Özgürlük Radyosu: Piontkovsky’nin, “Rusya Federasyonu Çeçenya’nın bir parçası” tanımlaması hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu bir metafor mu, bir paradoks mu bir gerçeklik mi?
Akhmed Zakayev: Bu paradoksal bir gerçeklik.
Özgürlük Radyosu: Piontkovsky’nin makalesinde yer alan “Böylesi bir tarihe sahip iki etnik grup aynı devlet içerisinde yaşayamaz ve yaşamamalıdır” şeklindeki görüş hakkında ne düşünüyorsunuz?
Akhmed Zakayev: Malesef onunla aynı fikirdeyim. Bu temelsiz bir düşünce değil. İki Rus klasiğinden alıntı yapacağım. Leo Tolstoy, Hacı Murad adlı eserinde şöyle diyor: “Ruslara duyulan nefret konusunda kimse konuşmadı. En küçüğünden en büyüğüne tüm Çeçenlerin yaşadıkları duygu, nefretten daha güçlüydü…”. Lermontov ise “Kazak Ninnisi”nde şöyle yazıyor: “Nehrin kıyısında sürünen kindar Çeçen bıçağını biliyor…”. Aynı hukuki alanda bu iki uzlaşmaz kutbun varlığı, Çeçenleri ve Rusları ebedi ve sürekli mücadeleye mahkum etmektedir.
Özgürlük Radyosu: Size göre Çeçenya’da Kadırov’a karşı organize olmuş muhalif var mı?
Akhmed Zakayev: Çeçenya’da tam olarak Federal Güvenlik Servisi’nin (FSB) himayesi altında bir organizasyon olduğunu varsayıyorum. Evet, Çeçenya’da FSB’nin kontrolünde olan bazı güçlerin olduğunu kabul ediyorum, ancak aşırı derece gizliler; çünkü Kadırov, neredeyse her insanı takip ediyor, Rus istihbarat hizmetleri ile bağlantılı olanları da bir şekilde yok ediyor. Bu nedenle, Çeçenya ile bağlantılı her şeyin kendi kontrolü altında bulunması çok önemli. Bu bağlamda, GRU veya FSB’nin Çeçenya’da bulunan ajanlarıyla acımasız bir mücadele yürütüyor.
Özgürlük Radyosu: Ramzan Kadırov kısa bir süre önce sizin Çeçenya’da yaşayan akrabalarınızı ziyaret etti ve onlara yönelik herhangi bir baskının olmayacağının garantisini verdi. Kadırov bu ziyareti gerçekleştirerek aslında ne söylemek istedi?
Akhmed Zakayev: Geçtiğimiz günlerde Kadırov’un direniş savaşçıları ve onların yakınlarına yönelik eylemleriyle ilgili bir açıklama yaptım ve onu Çeçenlerin tarihinde hiçbir zaman görülmediği üzere Çeçenlerin geleneksel değerlerini yok etme gayesiyle hareket ederek Çeçenleri köleleştirmekle suçladım. Bu açıklamamdan sonra, Çeçenya’da akrabalarımı ciddi şekilde rahatsız etmeye başladılar. Ben çok uzun zamandır akrabalarımla irtibata geçmiyorum. Çünkü Kadırov’un muhaliflerin yakınlarına nasıl davrandığı çok iyi biliniyor. Akrabalarımın yanına gitmiş olması, Kadırov’un kendi imajını biraz değiştirmesi için gerekliydi. Benim onun meşruiyetini tanımıyor olmamın sıkıntısı içerisinde, bu nedenle bir şekilde benden destek almaya çalışıyor. Son 16 yıldır benim yakınlarıma dokunmayan kişiye neden methiyeler düzmüyorum, neden dönmüyorum, neden bu kadar nankörüm? Şu bir gerçek ki, akrabalarım herhangi bir suç işlemediği için haklarında da herhangi bir işlem yapılamadı.
Özgürlük Radyosu: Bu Kadırov’un sizin geri dönmeniz için ilk girişimi değil. Neden bu isteğine karşılık vermiyorsunuz?
Akhmed Zakayev: Bu onun ihtiraslarıyla, şöhret peşinde koşmasıyla alakalı. Kadırov milli bir kahraman olmak ve tarihe geçmek istiyor. Ama o bir hain olduğunu biliyor. Ve o, Çeçenlerin bayrağını elinde tutan ve tarihin Kadırov’u hain ilan edeceğini söyleyen bir Zakayev var olduğu müddetçe rahat edemeyecek. Kadırov’un beni siyaseten ya da fiziken etkisiz hale getirmek istemesinin asıl sebebi bu. Ancak ben, Kadırov ve babasının ihanet ettiği fikirleri taşıyanlardan sadece biriyim. Ben fiziken var olmasam dahi, Çeçen bağımsızlığı fikri yaşamaya devam edecek. Bu fikir yüzyıllardır varlığını sürdürüyor.
Özgürlük Radyosu: Kendinizi, sürgündeki İçkerya cumhuriyeti hükümeti başbakanı olarak adlandırıyorsunuz. Peki Çeçenya’da İçkerya hatırası korunuyor mu? Hükümetinizin Çeçen halkının yasal temsilcisi olduğunu düşünüyor musunuz?
Akhmed Zakayev: Kesinlikle. Bunu böyle düşünen sadece ben değilim. Bizim hükümetimiz kesinlikle yasal bir hükümettir. Bugün bizim temsil ettiğimiz yönetimin kuruluşundan, yani 1996’dan bu yana, Çeçenya’da halkın kendi düşüncesini ifade edebileceği, kendi yönetimini seçebileceği özgür demokratik seçimler yapılmadı. Baltık ülkeleri 40 yıldan fazla bir süre Sovyet işgali altında bulundu, hükümetleri yurt dışında sürgünde bulundu. Yani biz tekerleği yeniden icat etmiyoruz.
Özgürlük Radyosu: Çeçenya’nın bağımsızlığına odaklanmış Dudayev ve Maskhadov’un politikasını sürdürdüğünüzü söyleyebilir miyiz?
Akhmed Zakayev: 6 Mart, Çeçenya’nın son yasal devlet başkanı Aslan Maskhadov’un ölüm yıldönümü. Bizim politik programımız, Çeçen halkı tarafından 1992’de kabul edilen anayasaya dayalı. Bu arada, bu anayasa Rusya anayasasından bir yıl önce kabul edildi. Anayasamız açık bir şekilde, Çeçenya’nın bağımsız ve egemen bir devlet olduğunu açıklıyor. Bu gerçek, Çeçenya, dünyada tek bir devlet tarafından tanınmadığı zamanlarda, Rusya ve AGİT tarafından tanınmıştı. Rusya ile imzaladığımız anlaşma açık bir şekilde şunu ifade ediyor: gelecekte Rusya Federasyonu ve Çeçen Cumhuriyeti İçkerya karşılıklı ilişkilerini uluslararası hukuk prensiplerine göre belirleyecektir. Bu, Rusya’nın Çeçenya bağımsızlığını tanıdığını ifade etmektedir.
Özgürlük Radyosu: Kafkas Savaşı, Çeçenya ve Kafkasya’nın dağlık bölgelerinin Rusya’ya bağlanması amacıyla 1817’de başlayan bir savaş. 200 yıldır Çeçenya buna direniyor. Dürüst olmak gerekirse ben, böyle bir olayın tarihsel benzerliklerinden haberdar değilim. Çeçenya’nın geleceği hakkında iyimser misiniz?
Akhmed Zakayev: Rusya’daki siyasi yapının bir çok kez değişmesine, Çarlık rejimi’nin Sovyet rejimine dönmesine, Sovyet rejiminin daha demokrat olup akabinde Putin rejiminin gelmesine rağmen Moskova’nın Çeçenya meselesine yaklaşımı hiçbir zaman değişmedi.
Özgürlük Radyosu: Her iki savaşta Rusya’ya karşı şiddetli bir direniş göstermiş olan Çeçenlerin, şu anda Kadırov’a boyun eğmesi şaşırtıcı. Bunu nasıl izah ediyorsunuz?
Akhmed Zakayev: Kadırov, bugün Çeçenya’da Putin’i temsil ediyor, Putin ise güç, para ve silahı. Bugün Çeçenya’da olan refah Kadırov’la değil, Kadırov üzerinden Putin ile ilişkilendiriliyor. Putin, Rus-Çeçen ilişkilerini kişiselleştirerek Kadırov’a teslim etti.
Özgürlük Radyosu: Çeçenler Rusya’yı kesin kötü olarak mı kabul ediyorlar yoksa Ruslarla Çeçenlerin yaptığı ortaklıkta olumlu bir şeyler bulabilir miyiz?
Akhmed Zakayev: Rus toplumunda bizim Ruslardan nefret ettiğimiz kabul ediliyor, ancak bu doğru değil. Bu söylediğimi dünyada tek olan şu olay desteklemektedir: Rus-Çeçen Savaşı sırasında savaşan Rus askerlerin anneleri, oğullarını aramak için Çeçenya’ya gelmiş ve kendi oğullarına karşı savaşan Çeçenlerin evlerinde misafir olmuşlardır. Elbette kanlı bir geçmişimiz var, ancak sadece bu olay dahi ortak bir geleceğimizin olabileceğine bizi inandırıyor. Fakat, bu ortak gelecek, eşit ilişkiler üzerine inşa edilmelidir. Kültür konusuna gelirsek… İşte, bakın: başkent 150 yıl içerisinde Çeçen dilinin gramerini üç kez kasten değiştirdi. Kendi dilimizi, yazımızı ve kültürümüzü geliştirmemiz engellenerek bizim tek bir millet, tek bir halk olmamamız için yapıldı bu. Buna rağmen, Rus dili aracılığıyla dünya kültürü ve tarihine eriştik. Bu bir artı, bunun olumlu bir yanı var; ama aynı zamanda böyle bir olumluluğa ulaşmanın böyle bir pahası olmasına karşıyım. Tarihi hataları düzeltme, hem Rusya hem de Çeçenler için makbul olabilecek bir gelecek inşa etme imkanımız var.
Başbakanımız Sayın Akhmed Zakayev’in mülakatının ses kaydına buradan ulaşabilirsiniz:
© Ickerya.com